31 Aralık 2008 Çarşamba

Hasan El Benna’dan Gençliğe Yirmi Tavsiye

1-Şartlar ne olursa olsun ezanı duyduğunuz zaman namaza kalkın.
2-Kur'an'ı Kerim'i okuyun, inceleyin veya dinleyin. Azıcık zamanınızı bile yararsız işlere ayırmayın.
3-Dilinizi düzgün konuşmaya çalışın. Çünkü bu Müslüman olmanın belirtisidir. Arapça’yı öğrenin, çünkü Kur'an en güzel şekilde Arapça ile anlaşılır.
4-Hiç bir konuda aşırı tartışmayın. Zira gösteriş hiç bir zaman yarar sağlamaz.
5-Fazlaca gülmeyin. Çünkü Allah'a bağlı olan gönül, sakin ve vakarlı olur.
6-Maskaralık yapmayın. Çünkü mücahid bir millet, ciddiyetten başka bir şey tanımaz.
7-Dinleyicinin işiteceğinden fazla sesinizi yükseltmeyin. Çünkü bu bencillik ve eziyet vermektir.
8-Kişileri çekiştirmek ve tavırları küçümsemekten sakının. Hayırdan başka bir şey konuşmayın.
9-Karşılaştığınız kardeşlerinizle sizden istemese bile tanışmaya bakın.
10-Görevler vakitlerden fazladır. Vakitten yararlanmak için başkasına yardımınızı esirgemeyin. Yapacak bir göreviniz varsa onu en kısa yoldan en güzel şekilde bitirmeye çalışın.
11-Her hususta temizliğe önem verin. Evinizde, elbiselerinizde, vücudunuzda, iş yerinizde. Çünkü bu din, temizlik üzerine kurulmuştur.
12-Ahdinize, sözünüze ve vadinize vefa gösterin. Şartlar ne olursa olsun bunlara muhalefet etmeyin.
13-Okuma ve yazmanızı sağlamlaştırın. Müslümanların gazete ve dergilerini çokça mütalaa edin. Küçük de olsa kendinize ait bir kütüphaneniz olsun. İhtisas sahibi iseniz branşınızda derinleşin.
14-Hükümet vazifelerine düşkün olmayın ve onları rızkın en dar kapısı olarak bilin. Ama size verildiği zaman da reddetmeyin. Davanın vecibeleri ile tamamen çatışmadığı müddetçe bu vazifelerden ayrılmayın.
15- Malınızın bir kısmı ile davaya katılın, üzerinize farz olan zekâtı cemaate verin. Geliriniz ne kadar az olursa olsun, ondan fakir ve yoksullara bir hak ayırın.
16- Az da olsa malınızın bir kısmını beklenmedik hadiseler için ayırın ve katiyen lüks eşyaya kapılmayın.
17- Durmadan tevbe ve istiğfar edin. Uyumadan evvel birkaç dakikanızı nefsinizi muhasebeye ayırın. Şüpheli şeylerden kaçının ki harama düşmeyesiniz.
18- Eğlence yerlerine yaklaşmak şöyle dursun, onlara karşı bir savaşa girişmelisiniz. Bütün konfor ve rehavet görüntülerinden uzaklaşın.
19- Her yerde davanızı yaymaya çalışın. Nefsinizle şiddetli bir şekilde mücadele edin ki, onun yularını ele alasınız; gözünüzü haramdan ayırın, duygularınıza hâkim olun.
20- Sürekli cemaatle ruhen ve amelen bağlantılı olun ve kendinizi daima kışlasında emir bekleyen bir asker gibi kabul edin.

TEKFİR HASTALIĞI !

Konuyla alakalı bir ayeti kerime;

Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek "Sen mümin değilsin" demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
(Nisa 94)

Hadisi şerifler;

1-Rasulullah (s.a.v.): “Herhangi bir kimse, din kardeşine “Ey kafir!” derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner.” buyurdular.
(Müslim 1/319)

2-“Mü’mine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mü’mini küfr ile itham eden onu öldürmüş gibi olur.”
(Sahih-i Buhari C: 7, Sh: 233, İST/ 1315)

3-“Bizim gibi namaz kılan, kıblemize yönelen ve kestiğimizi yiyen kimse, Allah’ın ve Resulünün teminatıni elde etmiş kabul edilir. 0 halde (böylelerini öldürmek suretiyle) Allah’ın verdiği teminat ve ahdi bozmayın.”
(Sahih-i Buhari C: 1, Sh: 102, İST/ 1315)

4-“Bir insan (müslüman) kardeşine: 'Ey kafir” diye hitabettiği zaman, ikisinden biri bu sözü üzerine almış olur. Şayet söylediği gibi ise küfür onda kalır, değilse söyleyene döner.”
(Sahih-i Buharı C: 7, Sh: 97, İST/ 1315)

5-“Bir kimse müslüman kardeşini tekfir ederse küfür (tekfir edilen veya edenden) biri üzerine döner.”
(El Müsned-Ahmed b. Hanbel, C: 2, Sh: 142, Beyrut/ty.)

Fıkıh ve akaid kitaplarından birer iktibas;

1-"Herhangi bir müslümanın sözünü güzel bir vecihle tefsir ve tevil kâbil oldukça fena bir cihete hamletmek, ona göre fetva vermek câiz değildir.
Hatta bir hususta küfrü müstelzim bir çok vecihler bulunduğu halde küfre münafi yalnız bir vecih bulunsa, bu bir veche göre fetva verilmesi muvafık olur.
Hakikat-i halin neden ibaret olduğu ise ilm-i ilahîye havale olunur.
(Bilmen, IV/8 (ed-Durru'1-Muhtâr, Hindiye ve Kâdihândan))

Bunu sadeleştireyim;


"Herhangi bir müslümanın sözünü güzel bir şekilde tefsir ve tevil mümkün oldukça kötü bir cihete yorumlamak, ona göre fetva vermek câiz değildir.
Hatta bir hususta küfrü gerektiren bir çok yönler bulunduğu halde küfre zıt yalnız bir yön bulunsa, bu bir yöne göre fetva verilmesi uygun olur.
O kişinin gerçek halinin neden ibaret olduğu ise Allahu Tealanın ezeli ilmine havale olunur.

(Bilmen, IV/8 (ed-Durru'1-Muhtâr, Hindiye ve Kâdihândan))

2-“Bidatçilerin kusurlarından biri de birbirlerine kâfir demeleridir. Ehlisünnetin güzel tarafı da hata edince birbirlerini tekfir etmemeleridir.” (İmamı azam)
(Aliyyul Kari, Fıkhul Ekber Şerhi say. 429)

************************************************************************************

Yazıyı, okunsun diye son derece kısa tuttum.
İnşallah okur ve ders alırız.
Anlayana bu kadarı kâfidir.

Selam ve dua ile..

30 Aralık 2008 Salı

NEDEN VE NASIL TENKÎD ETMELİYİZ ?

İnsanlar hata yapmaya müsait varlıklardır.

Ancak herkezin hatası olabilir diyerek ehli sünnete muhalif görüşleri tenkid etmemekte hataların yayılmasına ve zamanla doğruların ortadan kaybolmasına sebep olur.Ulemanın yazdığı reddiyeler ve hadislerin sıhhatinin ortaya çıkması için yapılan cerh ve tadil de aynı bu niyete mebnîdir.Ancak tenkid edelim derken tekfir hastalığına tutulmaktanda son derece kaçınmak gerekir.Çünki yersiz tekfirler tehlikeli olduğu gibi oldukçada itici olmaktadırlar.İlme dayalı olmayan sert ve kaba eleştiriler nefret ettirir.Biz ise nefret ettirenlerden değil sevdirenlerden olmalıyız.Musa Aleyhisselam'a bile firavuna karşı yumuşak söz ile Hakkı anlatması emredilmiştir, ki o en azılı kâfirlerdendir.
Tenkid ederken amacımız yalnış görüş sahiplerini, çürük diyerek hurdalığa kaldırmak değil, hatadan kurtararak onları kazanmak olmalıdır.Buda o insanların kafasına bir odun vurarak değil,Doğruları ilmî bir üslupla ve tatlı bir dille anlatmak ile mümkün olacaktır.

Ancak herşeye rağmen Hakkı anlatmak mümkün olamamışsa;

Oturma münkir ile yeme sancı,
Pas alırsın paklamaz her kalaycı.
Oturma ehl-i bidat ile zulami,
Berbad eder eyler seni melami.

Bununla beraber, konuyla alâkalı olması hasebiyle daha önce başka bir yerde yazdığım şu yazıyıda buraya nakletmek istedim.

BAZI İLAHİYATÇI PROFOSÖRLER;2004 SENESİNDE DE NÜZULÜ İSA aleyhisselam MESELESİNİ ORTAYA ATTILAR BİRDEN.ÖLMEDİĞİ İTİKAD KİTAPLARINA DAHİ GEÇEN HÜKMÜ TARTIŞMAYA AÇTILAR TELEVİZYONLARDA.ZAMAN GEÇTİ VE MANTAR GİBİ Bİ ANDA BİTEN BİR GURUP İLAHİYATCI PROF.TOPLULUĞU KORO HALİNDE İSA A.S ÖLDÜ DEMEYE BAŞLADILAR.ARDINDAN HERKEZİN ELİNDEKİ KİTAPLARDA YAZAN,ZİHİNLERDE YER ETMİŞ BİR ÇOK FIKHİ MEVZULARI KARIŞTIRMAYA BAŞLADILAR.NERDE BİR KIİL GÖRÜŞ(ZAYIF GÖRÜŞ) VARSA ONLARI MİLLETE DAYATTILAR.ŞİMDİDE BİR SONRAKİ AŞAMAYA GELDİ SIRA.ÇAĞIN GETİRDİĞİ YENİ MEVZULAR VARKEN DAHA ÇOK KLASİK FIKHA MUHALİF İCTİHADLAR BAŞLADI.BİR ÇOK SAHİH HADİSLERİN,SIHHATİNE DAİR İTİBARI DÜŞÜRÜLDÜ İNSANLARIN GÖZÜNDE.HATTA AKILLARINA YATMAYAN VEYA GÖRÜŞLERİNE ZIT DÜŞEN HER HADİSİ UYDURMA DİYE VEYA SENEDİNDE PROBLEM VAR DİYEREK SİLİP ATABİLDİLER.BÜTÜN BUNLARIN DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDE OYNAN BİR OYUN OLDUĞUNU MİSYONERLER TEŞKİLATININ LİDERİ LOUİS MASSİGNON'UN MİSYONERLER ZİRVESİNDE YAPTIĞI ŞU KONUŞMADANDA ANLIYORUZ.

Müslümanların her şeyini tahrip ile mahvettik.Dinleri,inançları,ahlakları,dine bağlılıkları ve insani duyguları mahvoldu.Onların milli-manevi değerlerini Batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik.İslamiyet’ten uzaklaştırdık.İslamiyet’i öğrenmeyi,yaşamayı,namaz kılmayı ve kuran-ı kerim öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık.Artık çoğu hiçbir şeye tam olarak inanmıyorlar.Ehl-i sünnet itikadı başta gelen düşmanımızdır.Bu itikadı geçmişte sapık inançlara kanalize ettik.Son yıllarda ise Müslüman görünen bazı ilahiyatçılarla,14 asırlık dinlerini,itikatlarını,ibadetlerini tartışır hale getirdik.Derin bir boşluğa düşürdük.Bunlardan sonra siz misyonerlerin işi daha kolaylaştı.MAAŞ BAĞLAYARAK,VİZE VA’Dİ,YURTDIŞINDA İŞ İMKANI HATTA FUHŞU KULLANARAK Müslümanları Hıristiyan yapınız.

(Türkiye Gazetesi)

BEN ŞU VEYA BU KİŞİ KESİN BU OYUNUN PARÇASIDIR DİYE İDDİA ETMİYORUM.ANCAK YUKARDA BELİRTTİĞİM ÖZELLİKLERİ SERGİLEYEN PROFLARA KARŞI NASIL RAHAT RAHAT OTURMAMIZI BEKLİYEBİLİRSİNİZ BİZDEN.TEPKİMİZ İHTİYATTIR.VE ŞAHSA DEĞİL GÖRÜŞLERİNEDİR.BURDA HANGİ PROFUN SAMİMİ OLDUĞUNU GÖSTEREN BİR XRAY CİHAZIDA OLMADIĞINA GÖRE.YA HEPSİNE KARŞI SESSİZ KALACAĞIZ.YADA BU İŞE DUR DİYECEĞİZ.AKSİ TAKDİRDE KURANI KERİMİN SIHHATİNİDE TARTIŞMAYA AÇMALARI UZUN SÜRMEYECEKTİR.Selam ve dua ile